Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları (5. Sınıf Türkçe)

Oğlu Hüseyin’den Emine Anaya Mektuplar Metni Cevapları

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 82 Cevabı

KEŞİF YOLCULUĞU

Soru: Millî Mücadele’de yer alan askerlerimizin vatan sevgileri, vatana karşı duydukları sorumluluk ve özgürlüğe olan inançları mektuplarına nasıl yansımıştır?
Araştırmanızdan örnekler vererek düşüncelerinizi sınıfla paylaşınız.

Cevap: Askerlerimizin mektuplarında vatan sevgisi, özgürlük inancı ve sorumluluk bilinci hâkimdir. Hiçbir korku yoktur; sadece cesaret ve zafer umudu vardır.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 85 Cevabı

1. ETKİNLİK

a. Soru: Metnin başlık ve görselinden hareketle içeriğini tahmin ediniz. Tahminlerinizi ve tahminlerinizin gerekçelerini aşağıya yazınız.
Cevap: Metnin, savaşta cepheye giden bir askerin annesine yazdığı mektubu konu aldığını tahmin ediyorum. Başlıktan mektup yazıldığı anlaşılıyor, görseldeki askerler ve vedalaşma sahnesi de bu tahminimi destekliyor.

b. Soru: Metnin içeriğiyle ilgili tahminleriniz doğru çıktı mı? Tahminlerinizin doğru çıkıp çıkmamasında gerekçelerinizin etkisini yazınız.
Cevap: Evet, tahminim doğru çıktı. Çünkü metinde gerçekten bir askerin, annesine vatan sevgisini ve özlemini anlatan bir mektubu yer alıyor. Başlıktaki “mektuplar” kelimesi ve görsel, bu tahmini yapmamı kolaylaştırdı.

2. ETKİNLİK

Soru: Metinden alınan aşağıdaki bölümde duraklamadan okunması gereken kelime veya kelime gruplarını örnekteki gibi belirleyiniz.
Cevap: Nevreste daha bebekti bizim gözümüzde.
Ama Salih ağabeyim, o birkaç günlük yolculukta koca bir adam oldu çıktı sanki.
Birkaç günde on yıl büyüdü ağabeyim.
Sana, bana, kardeşlerine sahip çıkma telaşı büyüttü onu, Çanakkale’de kaybettiği bacağından önce.
Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden savaşa, sen ve kız kardeşim emin ellerdesiniz.

3. ETKİNLİK

1. Soru: Okuduğunuz mektup kime ve neden yazılmıştır?
Cevap: Mektup, asker Hüseyin tarafından annesi Emine Ana’ya, duygularını ve yaşadıklarını anlatmak için yazılmıştır.

2. Soru: Hüseyin hangi gerekçeyle cepheye gitme kararı almıştır?
Cevap: Hüseyin, kadınlar ve çocuklar vatansız kalmasın diye cepheye gitmiştir.

3. Soru: Hüseyin annesine geçmişiyle ilgili neleri hatırlatmıştır?
Cevap: Hüseyin, annesine düşman zulmünden dolayı memleketlerini terk etmek zorunda kaldıkları günleri hatırlatmıştır.

4. Soru: Mektuptaki bilgilerden hareketle komutanların kişilik özellikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Cevap: Komutanlar, askerlerine şefkatli davranan, onları koruyup kollayan ve sorumluluk sahibi kişilerdir.

5. Soru: Sizce Hüseyin nasıl biridir?
Cevap: Hüseyin, vatanını çok seven, cesur, fedakâr ve görev bilinci yüksek bir askerdir.

6. Soru: Mektupta anlatılanlardan yola çıkarak ülkenin içinde bulunduğu durum nasıl ifade edilebilir?
Cevap: Ülke, işgal altındadır; halk yoksulluk içindedir ama herkes vatanını kurtarmak için elinden geleni yapmaktadır.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 86 Cevabı

4. ETKİNLİK

a. Soru: Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümleleri inceleyiniz.

• “Üst baş perişan hepsinde ama hepsinin yüreği vatan aşkıyla çarpar.” cümlesinde “ama” kelimesi zıtlık bildirmiştir.
• “Hepsinin gözleri ışıl ışıl, imanı tam. Ve her istasyonda gözü yaşlı analar, babalar, evlatlar…” cümlesinde “ve” kelimesi ekleme anlamı katmıştır.

b. Soru: Okuduğunuz metindeki cümlelerde bulunan altı çizili geçiş ve bağlantı ifadelerini aşağıda verilen işlevleriyle eşleştiriniz.

c. Soru: Siz de metinden bu tür ifadelerin kullanıldığı cümleleri bulup işlevlerini belirterek aşağıya yazınız.

• Evvela selam eder, senin ve Salih ağabeyimin ellerinden öperim. → Ekleme
• Oysa İzmir’de bahar çoktan yüzünü göstermişti. → Zıtlık
• Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden savaşa… → Sebep-sonuç

ç. Soru: Aşağıdaki metinde altı çizili geçiş ve bağlantı ifadelerini verilen işlevlerle eşleştiriniz.

d. Soru: Siz de içinde geçiş ve bağlantı ifadelerini kullandığınız üç cümle yazınız.

1. Kuzenim bize gelecekti ama son anda işi çıktı.
2. Şeftali ve kiraz en sevdiğim meyvelerdir.
3. Doğal gaz faturası yüksek geldi çünkü hava çok soğuktu.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 87 Cevabı

5. ETKİNLİK

a. Soru: Aşağıdaki görseli inceleyiniz ve metni okuyunuz.
Cevap: Hüseyin cephede bir ağacın altında dinlenmektedir. Elinde kâğıt ve kalem, annesine mektup yazmaktadır. Komutanı yanına gelince hemen ayağa kalkıp selam verir.
— Emret komutanım!
— Hüseyin, evladım, ne yazıyorsun, şiir mi?
— Mektup yazıyordum komutanım, anneme…
— Kime yazıyorsun?
— Anneme ve kardeşime komutanım.
— Ama “Muhtar Hüseyin’e” diye yazmışsın.
— Evet komutanım, çünkü anamın okuması yok, muhtar bizim mektupları hep okur.
— Peki sen okuma yazmayı nereden öğrendin?
— Hem kendim çalıştım hem de muhtar yardım etti komutanım.
— Aferin evladım, çok güzel. Yazmaya devam et Hüseyin.
— Sağ olun komutanım!

b. Soru: Yukarıda verilen metindeki karşılıklı konuşmanın devamını bir arkadaşınızla kurgulayınız.
Cevap: Yukarıdaki gibi diyalog metniyle kurgulanabilir. Öğrenciler sınıfta bu diyalogu rol oynayarak canlandırabilir.

c. Soru: Karşılıklı konuşmanızı yukarıdaki yönergelere uygun bir şekilde gerçekleştirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Cevap: Evet, karşılıklı konuşmamızı yönergelere uygun olarak gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Selamlaşma, uygun hitap ve duygu ifadesi kurallarına dikkat ettik.

ç. Soru: Anlatımınızda güçlü ve gelişmeye açık yönlerinizi belirleyiniz. Öğretmeninizin geri bildirimleriyle bu yönlerinizi sonraki etkinliklerde geliştirmeye çalışınız.
Cevap: Güçlü yönüm: Ses tonumu doğru ayarlayabiliyorum.
Gelişmeye açık yönüm: El kol hareketlerimi daha dengeli kullanmam gerekiyor.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 88 Cevabı

6. ETKİNLİK

a. Soru: Aşağıdaki yarım bırakılmış ifadeleri inceleyiniz. Bunların bir anlam bütünlüğüne sahip olup olmadığını arkadaşlarınızla tartışınız. Bu ifadeleri anlam bütünlüğü sağlayacak şekilde bağlamdan hareketle tamamlayınız.

• Milletimiz vatanını her durumda korumasını bilmiştir.
• Türk milleti, azim ve kararlılıkla yıllar süren mücadelesini kazanmıştır.
• Vatan sevgisi bir milletin en güçlü duygusudur.
• Bayrağımızın gökyüzünde dalgalanması bağımsız olduğumuzun göstergesidir.
• Çalışkan bireyler olarak vatanımıza borcumuzu ödemeliyiz.

b. Soru: Cümleleri tamamlamak için yazdığınız kelimeler bir varlığı mı yoksa “iş, oluş, hareketi” mi karşılıyor? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Cevap: Bu kelimeler iş, oluş, hareket bildirir. Çünkü “bilmek, kazanmak, olmak, göstermek, ödemek” fiilleri eylem bildirir ve cümlede bir hareketin gerçekleştiğini gösterir.

7. ETKİNLİK

a. Soru: Karekodu okutarak “Kastamonulu Şerife Bacı” adlı metni dikkatlice dinleyiniz.
Cevap: Metni dikkatlice dinledim.

b. Soru: Dinlediğiniz hikâyeden hareketle kadınların Millî Mücadele’ye ne gibi katkıları olduğunu önceki bilgilerinizden de yararlanarak söyleyiniz.
Cevap: Kadınlar Millî Mücadele’de cephane taşımış, yaralılara yardım etmiş, düşmanla savaşmış ve askerlerimize destek olmuştur. Ayrıca cephe gerisinde üretim yaparak ordunun ihtiyaçlarını karşılamışlardır.

c. Soru: Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Dinlediğiniz metnin içeriğiyle uyumlu olan görseli işaretleyiniz.
Cevap: Birinci görsel (soldaki) – Karda cephane taşıyan kadınlar.

ç. Soru: İşaretlediğiniz görselin dinlediğiniz metnin içeriğiyle ilişkisini nasıl kurdunuz? Açıklayınız.
Cevap:
Bu görselde kadınların kış şartlarında kağnılarla cephane taşıdığı görülmektedir. “Kastamonulu Şerife Bacı” metninde de Şerife Bacı’nın soğuk hava ve zor koşullar altında cephane taşıdığı anlatılmaktadır. Bu nedenle görsel metnin içeriğiyle uyumludur.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 89 Cevabı

8. ETKİNLİK

a. Soru: Aşağıda bir metnin serim, düğüm, çözüm bölümleri verilmiştir. Bu bölümler neden bu şekilde adlandırılmıştır?
Cevap: Metinlerde serim bölümünde olayın geçtiği zaman, yer ve kişiler tanıtılır. Düğüm bölümünde olaylar gelişir ve okurda merak uyandırılır. Çözüm bölümünde ise olaylar sonuçlanır, merak edilen konular açıklığa kavuşur. Bu nedenle metin bu üç bölüme ayrılmıştır.

MECLİS'TE YANKILANAN HATIRALAR

Serim bölümü sorusu: Serim bölümünde olayın yer, zaman, kişi ya da olayla ilgili hangi bilgiler verilir?

Cevap: Serim bölümünde olayın Ankara’da, soğuk bir kış gününde geçtiği, okul çocuklarının Meclis gezisine gidecekleri ve Meclis’in Kurtuluş Savaşı yıllarına ait bir ortamı yansıttığı anlatılmıştır.

Düğüm bölümü sorusu: Düğüm bölümünde okuyucuda merak uyandıran hangi ifadeler bulunmaktadır?

Cevap: Düğüm bölümünde İstiklâl Marşı’nın yazılması için yarışma düzenlenmesi, Mehmet Âkif’in ödül almak istememesi, halkın ve askerlerin onun şiirini beklemesi gibi ifadeler okuyucuda merak uyandırmaktadır.

Çözüm bölümü sorusu: Düğüm bölümünde merak uyandıran hangi konular bu bölümde çözüme kavuşmuştur?

Cevap: Bu bölümde Mehmet Âkif’in İstiklâl Marşı’nı yazdığı, marşın Meclis’te okunduğu ve kabul edildiği, ayrıca Âkif’in marşı milletine armağan ettiği açıklanarak merak edilen konular çözüme kavuşmuştur.

Olayın sonucu sorusu: Ahmet’in paltosuna sarılmasına neden olan olay nedir?

Cevap: Ahmet, soğuk kış günlerinde Mehmet Âkif’in paltosunu giymesi ve onun bu paltoyu yoksullara vermek istemesiyle duygulanmıştır. Bu nedenle paltosuna sarılması, vatan sevgisi ve fedakârlığın sembolü haline gelmiştir.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 90 Cevabı

Öyküleyici Paragraf Yazma – Yörük Musa

Yörük Musa, verilen görevi başarıyla tamamlayan, vatanı için canını tehlikeye atan cesur bir askerdir. Metinde olaylar, yer, zaman ve kişiler belirgindir; bu nedenle metin bir öyküleyici paragraf örneğidir.

Ayrıntılı Açıklama: Bu sayfada öğrencilerden öyküleyici paragrafın özelliklerini öğrenmeleri beklenmektedir.
Metindeki renklendirmeler şu unsurları göstermektedir:

• Mavi renk: Kişi (Yörük Musa)
• Kırmızı renk: Zaman (ikindi vaktiydi, gece yarısından sonra)
• Yeşil renk: Yer (düşman karargâhı, tepenin etekleri, nöbetçi subayların bulunduğu alan)

Metinde olaylar bir zaman akışı içinde anlatılmıştır:
Yörük Musa gizlice düşman karargâhına girer, bilgi toplar, sonra birliğine geri döner.
Bu anlatım tarzı, yaşanmış olayları zaman sırasına göre anlatan öyküleyici anlatım özelliği taşır.

Metinden Çıkarılabilecek Sonuç:

• Öyküleyici paragrafta kişiler, yer, zaman ve olay örgüsü bulunur.
• Olaylar oluş sırasına göre anlatılır.
• Cümlelerde eylem (iş, oluş, hareket) ön plandadır.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 91 Cevabı

Öyküleyici Paragraf Yazma – Öğretmenimizi İzliyoruz / Biz Uyguluyoruz

1. Etkinlik: Öğretmenimizi İzliyoruz

Soru: Öğretmenimiz olay, yer, zaman, şahıs/varlık kadrosunu planlarken nelere dikkat etti, planlama sırasında neler söyledi?
Cevap: Öğretmenimiz olay, yer, zaman ve şahıs kadrosunu planlarken bu unsurların birbiriyle uyumlu olmasına dikkat etti. Hayatın akışına uygun olmayan bir durumun ortaya çıkmaması gerektiğini vurguladı ve bizi bu konuda uyardı.

Soru: Taslağını yazarken bu unsurları nasıl bir araya getirdi? Bu sırada nelere dikkat ettiğini söyledi?
Cevap: Taslağını yazarken bu unsurları olay örgüsünü oluşturacak şekilde bir araya getirdi. Olayların neden-sonuç ilişkisine dikkat etti. Ayrıca, olay örgüsünün sağlam kurgulanmasının metnin kalitesini artıracağını söyledi.

Soru: Öğretmenimiz paragrafını gözden geçirip düzenlerken nelere odaklandı, neler söyledi ve yazısını paylaşmak üzere nasıl hazırladı?
Cevap: Öğretmenimiz paragrafını gözden geçirirken yazım kurallarına, noktalama işaretlerine ve anlam bütünlüğüne dikkat etti. Türkçe kelimeleri doğru biçimde kullanmaya özen gösterdi. Paragraf düzenine uygun biçimde yazısını tamamlayıp paylaşmaya hazır hale getirdi.

Biz Uyguluyoruz

Soru: 4-6 kişilik gruplar oluşturalım ve öğretmenimizin rehberliğinde “Bir Anadolu kadınının cepheye kağnısıyla mermi taşıması” konulu bir paragraf yazalım.

Planımız

• Kişiler: Asiye Ana, oğlu Mehmet, Ali Paşa, askerler
• Yer: Uşak, Dumlupınar
• Zaman: Kurtuluş Savaşı yılları (1922)
• Olay akışı: Ordumuz Afyon üzerinden Uşak’a doğru ilerlerken cephane eksikliği yaşanır. Asiye Ana, oğlu Mehmet’le birlikte cephaneyi kağnılarla cepheye ulaştırmak için zorlu bir yolculuğa çıkar.

Taslak Metnimiz

Yıl 1922. Savaşın en çetin günleriydi. Dumlupınar’daki askerler cephanesiz kalmıştı. Asiye Ana, vatan sevgisiyle dolu yüreğiyle cephaneyi ulaştırmak için oğlu Mehmet’le yola çıktı. Uşak’ta düşman gölgesinde yaşamak zordu ama vazgeçmediler. Dağ yollarında ilerlerken kar tipisi başladı. “Haydi oğlum, biraz daha gayret!” diyerek öküzlerini teşvik ediyordu. Gün doğarken nihayet Dumlupınar’a vardılar. Karargâhta askerler onları görünce gözleri doldu. Komutan Ali Paşa, Asiye Ana’nın ellerini öptü. “Vatan size minnettar!” dedi. O an, Asiye Ana’nın yorgun yüzünde vatan için yapılan fedakârlığın gururu vardı.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 92 Cevabı

Yine Uyguluyoruz Etkinliği

Kısa Cevap:

Bu etkinlikte öğrenciler, öyküleyici paragraf yazma stratejisini yeniden uygular. Konu olarak “Bir öğrencinin Çanakkale şehitlerini anmak için şiir seçmesi” işlenir. Paragraf planlama, taslak yazma, gözden geçirme ve paylaşma adımlarına dikkat edilir.

Planımız

• Kişiler: Yavuz, Ali öğretmen, Yavuz’un annesi ve babası
• Yer: Okul, Yavuz’un evi
• Zaman: Mart ayı
• Olay akışı: Öğretmen, Çanakkale Şehitlerini Anma Töreni’nde şiir okuyacak öğrenciyi seçer ve bu görev Yavuz’a verilir. Yavuz şiir seçimi konusunda kararsız kalır, ailesinden yardım alarak sonunda anlamlı bir karar verir.

Taslak Metnimiz:

Yavuz’un Tatlı Telaşı

Okulda zil çalmış, öğrenciler sevinçle sınıftan çıkarken Ali öğretmen birden seslendi:
“Durun çocuklar! Bir duyurum var.” dedi.
Sınıfta sessizlik oldu. “Bu yıl Çanakkale Şehitlerini Anma Töreni’nde şiir okuyacak öğrencimiz Yavuz olacak.” deyince herkes alkışladı.
Yavuz şaşkın ama gururluydu. Eve gider gitmez annesine sarılıp haberi verdi. Ancak bir sorun vardı; hangi şiiri okuyacağını bir türlü seçemiyordu. Annesi ona Mehmet Âkif’in dizelerini hatırlattı:
“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor.”
O an Yavuz kararını verdi. Törende bu dizeleri okurken sesi titredi ama kalbi gururla doluydu. O, artık hem geçmişine saygı duyan hem de vatan sevgisini içinde hisseden bir öğrenci olmuştu.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 93 Cevabı

9. Etkinlik – Yazalım

Bu etkinlikte öğrencilerden, verilen olay örgüsünü kullanarak bir serim bölümü (hikâyenin başlangıç kısmı) oluşturmaları istenmektedir. Hikâye kahramanları Eren ve arkadaşı Ferhat’tır. Konu, onların cesaret ve vatan sevgisiyle cepheye yardım götürme hikâyesidir.

Kişiler: Eren (11 yaşında), Eren’in arkadaşı Ferhat, köylüler, düşman askerleri, Türk gözcü askerleri, Atatürk

Yer: Eren’in köyü, cephe hattı

Zaman: Sıcak bir yaz günü

Olaylar: Eren’in Türk askerlerinin köyden geçtiğini görmesi, köylülerin askerlerin ihtiyaçlarından söz etmesi, Eren’in Atatürk’ü görme isteğiyle cepheye gitmeye karar vermesi, Ferhat’ı da ikna ederek yola çıkması, düşman mevzilerine yaklaşmaları, yakalanma tehlikesi yaşamaları, Türk gözcü askerleri tarafından fark edilip kurtarılmaları ve Atatürk’ün yanına götürülmeleri.

Hikâye: Küçük Kahramanlar

Sıcak bir yaz sabahıydı. Eren, köyün tozlu yollarında askerlerin geçişini hayranlıkla izliyordu. Türk askerleri, yorgun ama kararlı adımlarla cepheye doğru ilerliyordu. Köylüler, ellerinde ne varsa getirip askerlere ikram ediyordu. Eren’in içi birden heyecanla doldu. “Ben de onlara yardım etmeliyim!” diye düşündü.

Hemen en yakın arkadaşı Ferhat’a koştu. “Ferhat, askerlerimizin suya ihtiyacı var. Gel, onlara su götürelim!” dedi. Ferhat önce tereddüt etti ama Eren’in gözlerindeki kararlılığı görünce dayanamadı. Küçük bir testi su alıp yola koyuldular.

Yolda yürürken Atatürk’ü görme hayaliyle içleri umutla doluydu. Ancak fark etmeden düşman mevzilerine çok yaklaşmışlardı. Bir anda çalıların arasından gelen sesleri duyunca korkudan donakaldılar. Tam o sırada bir Türk gözcü askeri onları fark etti ve hemen güvenli bir yere götürdü. Askerler, Eren’in getirdiği testi suyu görünce gülümsediler. Bu küçük yüreklerin cesareti, herkese güç vermişti.

Eren ve Ferhat, Mustafa Kemal Atatürk’ün yanına çıkarıldılar. Atatürk onları dinledi, başlarını okşadı ve “Küçük kahramanlar da büyük işler başarır.” dedi. O günden sonra köyde herkes onları “küçük kahramanlar” olarak tanıdı.

5. Sınıf Türkçe Ders Kitabı MEB Yayınları Sayfa 94 Cevabı

10. Etkinlik – İsim ve Fiilleri Ayıralım

a. Soru: Okuduğunuz metinden alınan paragraftaki altı çizili kelimeleri isim veya fiil olarak sınıflandırınız.

İsimler: ağabey, çocuk, ana, kadın, düşman, uşak, göz

Fiiller: çıkmak, ağlamak, gelmek, üzülmek, kalmak, dolmak, gitmek, bilmek, sürmek

b. Soru: Fiiller kutusuna yazdığınız kelimeleri inceleyerek bu kelimelerin ortak özelliklerinin neler olduğunu düşününüz.

Cevap: Bu kelimeler bir iş, oluş ya da hareket bildirir ve cümledeki ana yargıyı oluşturur. Fiiller, zaman ve kişi ekleri alarak cümlenin yüklemi görevini üstlenir.

Materyalimi Seçiyorum – Araştırma Çalışması

Konu: Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem

✅ Konuyla ilgili olarak EBA ve YouTube üzerinden Atatürk’ün eğitim reformlarını anlatan videoları izledim. Seçtiğim materyaller amacımla uyumluydu ve yeterliydi.
✅ Atatürk, eğitimde modernleşme, bilim ve akılcılığı temel almıştır.
✅ Milli bir kimlik ve bilinç oluşturmak için eğitim sistemini yeniden şekillendirmiştir.
✅ Toplumun her kesiminin eğitime erişmesi gerektiğini savunmuştur.
✅ Kadın ve erkek çocuklarının eşit eğitim alması gerektiğini vurgulamıştır.

Atatürk’ün Eğitime Verdiği Önem (Araştırma Metni):

Atatürk, Cumhuriyetin ilanından sonra eğitimi milletin gelişmesinde en önemli güç olarak görmüştür. Ona göre bir milletin ilerlemesi ancak cehaletle mücadele edilerek mümkün olurdu. Bu yüzden, “En büyük savaş, cehalete karşı yapılan savaştır.” demiştir.

1928’de gerçekleştirdiği Harf İnkılabı ile halkın kısa sürede okuma yazma öğrenmesini sağlamış, ardından Millet Mektepleri açarak her yaştan vatandaşın eğitimine öncülük etmiştir.

Atatürk, eğitimde fırsat eşitliğini savunmuş, köylerde okullar açılmasını istemiştir. Öğretmen yetiştirmek amacıyla Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri kurulmuştur. Öğretmenlere büyük değer vermiş ve “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözünü söylemiştir.

Ayrıca Atatürk, eğitimin bilimsel, çağdaş ve akılcı olması gerektiğini savunmuş, çocukların geleceğe bilinçli hazırlanmasını istemiştir.

Sonuç olarak, Atatürk’ün eğitime verdiği önem sayesinde Türkiye’de okuma yazma oranı artmış, öğretmenlik mesleği değer kazanmış ve modern bir eğitim sistemi kurulmuştur.