9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 154 Cevapları Meb Yayınları

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 154 Cevapları – MEB Yayınları

Tarihsel Empati Formu

1. Kişiler: Bey, Ana, Alp, Gökçe, Yavuz, Yaşlı Bilge

2. Durum: Aile, konargöçer yaşam tarzına uygun olarak göç hazırlıkları yapmaktadır.

3. Neler yapmışlar?
Göç yolunu belirlemiş, görev paylaşımı yapmış ve hazırlıklarını tamamlamışlardır.
Alp, hayvanların güvenliğini sağlamış; Gökçe, yiyecek ve su stoklarını kontrol etmiştir.
Ana, çadırı hazırlamış; Bey ve Yaşlı Bilge güzergâh planını oluşturmuştur.

4. Ne zaman yapmışlar?
Kışın sonunda, yazlık yaylalara göç etmeden hemen önce.

5. Ne gibi zorluklar yaşamışlar?
Uzun süren yolculuk, zorlu iklim koşulları, hayvanların güvenliği ve yiyecek tedariki konularında zorluklar yaşamışlardır.

6. Bu zorluklar karşısında nasıl davranmışlar?
Aile bireyleri dayanışma içinde hareket ederek, görev paylaşımıyla sorunları aşmışlardır.
Kararlılık, sabır ve iş birliğiyle göçü başarıyla tamamlamışlardır.

Çıkış Kartı Cevapları

Öğrencinin Adı ve Soyadı:
Sınıfı ve Numarası:

1. Konargöçer yaşamın Türk kültürünün oluşumuna etkisiyle ilgili neleri tam olarak anladınız?
Konargöçer yaşam, Türk kültüründe dayanışma, özgürlük, doğayla uyum ve teşkilatçılık anlayışını geliştirmiştir.
Bu yaşam biçimi, atçılık, el sanatları, misafirperverlik ve aile birliği gibi kültürel değerleri güçlendirmiştir.

2. Konargöçer yaşamın Türk kültürünün oluşumuna etkisiyle ilgili neleri kısmen anladınız?
Konargöçerlerin yerleşik hayata geçişte geleneklerini ne kadar korudukları ve
ekonomik düzenlerinin değişim süreci hakkında tam bilgi sahibi değilim.

3. Konargöçer yaşamın Türk kültürünün oluşumuna etkisiyle ilgili neleri anlamadınız?
Konargöçer yaşamın günümüz Türk kültürü üzerindeki etkilerinin ne ölçüde sürdüğünü ve
bu yaşam tarzının modern toplum yapısına nasıl yansıdığını daha iyi anlamak istiyorum.

Zenginleştirme Etkinliği: “Göç Yolu” Hikayesi (200-250 kelime)

Sabahın erken saatlerinde güneş, bozkırın ufkunda doğmaya başlamıştı.
Ahmet, ailesiyle birlikte yeni yaylaklara doğru yola çıkmak için hazırlık yapıyordu.
Annesi Fatma, çadırı söküyor, keçeleri dikkatle sarıyordu.
Kardeşi Zeynep, süt tulumlarını ve yiyecek çuvallarını kontrol ederken
babasının sesi obada yankılandı: “Haydi, göç vakti geldi!”

Ahmet atının eyerini sıkıca bağladı. Yol uzun, hava değişkendi ama umut doluydular.
Göç yolu boyunca geniş bozkır, onların hem yurdu hem sınavıydı.
Kimi zaman yağmur bastırıyor, kimi zaman rüzgar yüze çarpıyordu.
Fakat doğa ile iç içe yaşamanın verdiği güçle ilerliyorlardı.

Akşam olduğunda, aile ateşin etrafında toplanıp
eski Türk destanlarını dinler, yıldızlara bakarak gelecek için dua ederdi.
Yaylaya vardıklarında Ahmet’in yüzünde bir tebessüm belirdi:
Yeşil otlaklar, berrak sular ve özgürlük hissi yeniden kucaklarındaydı.
Onlar için göç, yalnızca yer değiştirmek değil; kültür, birlik ve umut yolculuğuydu.