12. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı Sayfa 197 Cevapları Meb Yayınları
UYGULAMA
1. Dünya üzerinde yaşanan çatışmalar, belirtilen yıllarda bölgeler düzeyinde nasıl bir seyir izlemiştir?
Cevap: Grafik verilerine göre, dünya genelinde çatışmalar 1970’lerden itibaren belirgin şekilde artış göstermiş, 1990’lı yıllarda zirveye ulaşmıştır. Özellikle Asya ve Afrika bölgelerinde çatışma sayılarının artması bu dönemi etkilemiştir. 2000’li yıllardan sonra ise nispeten dalgalı fakat yüksek düzeyde bir seyir izlenmiştir.
2. Çatışmalar daha çok hangi bölgelerde yaşanmaktadır? Çatışmaların bu bölgelerde yoğunlaşmasının nedenleri neler olabilir?
Cevap: En fazla çatışma Afrika ve Asya kıtalarında yaşanmıştır. Bu yoğunluğun başlıca nedenleri arasında sömürge sonrası sınır sorunları, etnik ve dini ayrılıklar, doğal kaynakların paylaşımı üzerindeki mücadeleler ve yönetimsel zayıflıklar yer almaktadır.
3. Enerji üretimi ve teknolojide yaşanan dönüşüm, küresel iklim değişikliğinin etkileri ile birlikte düşünüldüğünde gelecekte hangi bölgelerde ve ne tür mekânsal unsurların paylaşımında daha fazla çatışma riski görülebilir?
Cevap: Gelecekte özellikle Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya gibi bölgelerde su kaynakları, nadir metaller, tarım arazileri ve enerji rezervleri gibi stratejik mekânsal unsurların paylaşımı çatışma riskini artırabilir. Bu bölgelerde iklim değişikliğiyle su kıtlığı artarken, yeşil enerji teknolojilerinde kullanılan lityum, kobalt gibi madenlerin paylaşımı da yeni gerilim alanları yaratabilir.
3.10 ARA DEĞERLENDİRME
1. Günümüzde ülkeler arasında yaşanan çatışmalarda ön plana çıkan mekânsal unsurlar nelerdir?
Cevap: Günümüzdeki çatışmalarda ön plana çıkan mekânsal unsurlar arasında doğal kaynaklar (petrol, doğal gaz, su), sınır anlaşmazlıkları, boğazlar ve deniz yetki alanları, stratejik geçiş yolları ve enerji koridorları önemli yer tutmaktadır.
2. Dünyada yaşanan çatışmaların sona ermesi, anlaşmazlıkların çözülmesi ve barışın inşa edilmesi için neler yapılabilir?
Cevap: Barışın tesisi için uluslararası hukuk ilkelerine dayalı diplomatik çözümler, arabuluculuk kurumlarının güçlendirilmesi, sosyal adaleti gözeten ekonomik destekler, eğitim yoluyla toplumsal farkındalık artışı ve bölgesel iş birliği platformlarının geliştirilmesi gereklidir. Kalıcı barış için güven temelli diyalog her zaman en etkili yoldur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.