10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 81-82 Cevapları Meb Yayınları

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 81-82 Cevapları Meb Yayınları
10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 81-82 Cevapları (MEB Yayınları). Hilmi Ziya Ülken’in “Varlık–Oluş” metninin özeti, yorumları, Akran Değerlendirme Formu örneği ve Kontrol Noktası sorularının ayrıntılı cevapları.

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 81-82 Cevapları (MEB Yayınları) – Varlık-Oluş Metni İncelemesi

Varlık-Oluş Metni Özeti ve Değerlendirmesi

Hilmi Ziya Ülken’in kaleme aldığı “Varlık–Oluş” metni, varlığı yalnızca durağan bir “şey” olarak değil, sürekli yenilenen, dönüşen bir oluş süreci olarak görür. Ülken’e göre varlık, özünde hareket, değişim ve oluş demektir. Oluşsuz varlık düşünülemez; varlıksız oluş da boşlukta kalır. Bu nedenle ikisi birbirini tamamlayan, varoluşun iki yönünü oluşturan kavramlardır.

Yazar, bu düşüncesiyle klasik metafiziğin “cevher olarak sabit varlık” anlayışına karşı çıkar. Ona göre evrende hiçbir şey durağan değildir; her şey bir oluş içinde anlam kazanır. Bu, varlığı “oluş”la temellendiren dinamik bir ontoloji anlayışıdır.


Gerçek–Görünüş İlişkisi

Hilmi Ziya Ülken, Platon’dan beri süregelen “görünüş-gerçek” ayrımını yeniden değerlendirir. Klasik düşüncede görünüş, hakikatin gölgesi veya eksik biçimi olarak görülürken, Ülken bu ayrımın yapay olduğunu savunur. Her görünüş aslında bir varlığın ifadesidir; görünüş, varlığın kendini ortaya koyma biçimidir.
Bu nedenle hiçbir varlık yalnızca görünüşten ya da yalnızca gerçekten ibaret değildir; her ikisi de aynı bütünün tamamlayıcı parçalarıdır. Varlığın özü ile dış görünüşü arasında karşıtlık değil, birlik ve tamamlayıcılık vardır.


Zamansız Varlık

Ülken’e göre var olmak, sürekli oluş hâlinde olmaktır. Ancak bütün oluşların üzerinde, onları kapsayan Mutlak Varlık bulunur. Bu mutlak varlık zamanla sınırlı değildir; başlangıcı ve sonu yoktur.
Mutlak Varlık, tüm göreli varlıkların içinde yer aldığı zamansız bir bütünlük olarak düşünülmelidir. Zaman, yalnızca sonlu varlıkların değişimini ölçen bir araçtır; bu nedenle sonsuzluğun içinde bir kesit gibidir.

Bu yaklaşım, varlığı hem sonsuzluk hem de zaman içindeki değişim düzleminde anlamlandırır. Böylece varlık felsefesi, statik bir yapıdan ziyade sürekli devinim içinde bir düzen olarak açıklanır.


Tesadüf, Gaye ve Hürriyet

Ülken, varlıkla oluşun ilişkisini incelerken tesadüf, amaç (gaye) ve özgürlük (hürriyet) kavramlarını da birlikte ele alır.
Ona göre evrendeki her oluş bir anlam taşır; hiçbir şey tamamen rastlantısal değildir. İnsan, özgür iradesiyle bu anlamlı oluş zincirine katılır.
Bu noktada insanın varoluşu, bilinç ve sorumlulukla bütünleşir. İnsan, mutlak varlığa ulaşma çabası içinde özgür bir varlık olarak kendi kaderini şekillendirir.

Hilmi Ziya Ülken, bu düşüncesiyle varlık felsefesini yalnızca soyut bir alan olmaktan çıkarıp, insanın varoluşsal anlam arayışıyla ilişkilendirir.


Akran Değerlendirme Formu

Davranışlar Evet Kısmen Hayır
Metinde geçen felsefi kavramları tespit etti.
Metinde ele alınan felsefi problemleri tespit etti.
Metinde cevap aranan soruyu/soruları açık şekilde belirtti.
Metinde savunulan temel görüşü açık ve anlaşılır şekilde belirtti.
Savunulan görüşü vurgulayan yargıları tespit etti.
Akıl yürütme ve argümanları tespit edip bunların öncül ve sonuçlarını açık şekilde belirtti.
Metinde savunulan felsefi görüşe yönelik eleştiri ve değerlendirmesini açık şekilde belirtti.

Bu çalışmanın en iyi yanı:
Felsefi kavramların örneklerle açıklanması, soyut fikirlerin anlaşılır hâle getirilmesi ve varlık kavramının modern yaşamla ilişkilendirilmesidir.


Kontrol Noktası Cevapları

1️⃣ Varlık felsefesinin konusu, kavramları ve problemleri:
Varlık felsefesi (ontoloji), “Varlık nedir?, Varlık var mıdır?, Varlık nasıl değişir?” gibi sorularla ilgilenir. Başlıca kavramları; varlık, oluş, öz, töz, gerçek, görünüş, zaman, madde, idea, ruh–beden ve mutlak varlıktır.
Temel problemler: varlığın özü, değişim–kalıcılık ilişkisi, zihinden bağımsızlığı ve görünüş–hakikat ayrımıdır.


2️⃣ Ünitede varlık felsefesiyle ilgili yeterli bilgiye ulaştım mı?
Evet, ulaştığımı düşünüyorum. Ancak çağımızın koşulları gereği “sanal varlık, yapay zekâ bilinci” gibi konuların da ele alınması gerekir. Çünkü teknoloji, varlık kavramını yeniden şekillendirmekte; “gerçeklik” ve “benlik” algımızı dönüştürmektedir.


3️⃣ Gelecekte varlık felsefesiyle ilgili hangi problemler oluşabilir?
Yakın gelecekte “yapay zekânın bilinci olur mu?”, “sanal dünyalarda varlık ne kadar gerçektir?” gibi problemler ortaya çıkacaktır. Ayrıca biyoteknolojinin gelişmesiyle insanın doğası, “insan varlığının sınırı” sorusunu yeniden gündeme getirecektir.


4️⃣ Ünitenin sonunda varlık felsefesiyle ilgili oluşturduğum görüş:
Varlığın yalnızca nesnel bir gerçeklik değil, aynı zamanda bilinçle şekillenen öznel bir oluş olduğunu düşünüyorum. Gerçeklik ve görünüş birbirini tamamlar; insan, anlam arayışıyla bu oluşun aktif parçasıdır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.