10. Sınıf Meb Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 33 Cevapları
1. Araştırma Aşaması
Soru: Taif’in İslamlaşması süreci ile ilgili aşağıdaki başlıklar doğrultusunda araştırma yapınız:
- Taif’in İslam öncesi toplumsal özellikleri
- Taiflilerin İslam davetine ilk tepkileri
- İslam’ın yayılmasının ardından Taif’in durumu
- Taif’in Müslüman olması
2. Düzenleme
Elde ettiğiniz bilgileri diyagramı kullanarak düzenleyiniz.
Taif’in İslam Öncesi Toplumsal Özellikleri
- Tarım ve bağcılıkla ünlü bir şehir idi.
- Ekonomik olarak güçlüydüler.
- Sakîf Kabilesi hâkimiyetindeydi.
- Putperestliğin merkezi sayılan Lât Putu Taif’teydi.
Taiflilerin İslam Davetine İlk Tepkileri
- Hz. Peygamber (s.a.v.)’in davetini reddettiler.
- Onu küçümseyip alay ettiler.
- Taşlayarak şehri terk etmesini istediler.
- İslam’a karşı sert bir tavır aldılar.
İslam’ın Yayılmasından Sonra Taif’in Durumu
- Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarında Mekke müşriklerini desteklediler.
- Müslümanlara karşı açık düşmanlık gösterdiler.
- Hudeybiye Antlaşması’nda isimleri geçti.
Taif’in Müslüman Olması
- Huneyn Savaşı sonrası İslam’a yakınlaştılar.
- Hicretin 9. yılında heyet göndererek Müslüman oldular.
- Lât putunu yıkarak İslam’a bağlandılar.
- Müslüman toplumun bir parçası hâline geldiler.
Soru: Elde ettiğiniz bilgileri diyagram kullanarak düzenleyiniz.
Cevap: Yukarıdaki tablo, diyagram şeklinde başlıklandırılarak düzenlenmiştir.
3. Ürün Oluşturma
Soru: Taif’in İslamlaşması süreciyle ilgili aşağıdaki hususları içeren bir köşe yazısı yazınız:
- Toplumların ekonomik ve sosyal yapısının dini inançlarına etkisi
- İslam’ın barış dini olmasının tebliğ sürecine yansımaları
- Müslüman bir toplumun tutum ve davranışlarıyla hayranlık uyandırması
Köşe Yazısı: “Taif’in Kalbinde Doğan Işık”
İslam’ın tebliğ serüveninde Taif, direnişin ve dönüşümün simgesi olmuştur. Ekonomik açıdan güçlü, putperestlik merkezi Lât’ın gölgesinde yaşayan bu şehir, başlangıçta Peygamberimiz (s.a.v.)’e karşı en sert tavrı takınan yerlerden biri oldu. Onu küçümseyen, alaya alan ve taşlarla kovan Taifliler, aslında kendi geleceklerine set çekiyorlardı.
Ama İslam bir kılıç dini değil, merhamet ve barış diniydi. Hz. Muhammed (s.a.v.) onların zulmüne beddua ile değil, dua ile karşılık verdi. Zamanla Müslümanların örnek ahlakı, adaletli tutumu ve kararlı duruşu, en inatçı kalpleri bile yumuşattı. Bedir’den Uhud’a, Hendek’ten Hudeybiye’ye uzanan süreçte Taifliler, müşriklerin yanında yer alsalar da, sonunda hakikatin cazibesine kapıldılar.
Huneyn Gazvesi ve sonrasındaki olaylar, Taif halkına hakikati gösterdi. Hicretin 9. yılında heyetlerini Medine’ye gönderdiler, Müslüman oldular ve Lât putunu yıkarak tevhid bayrağını yükselttiler. Böylece Taif, karanlıktan aydınlığa geçen bir şehir olarak tarihte yerini aldı.
Bugün Taif’in İslamlaşma süreci bizlere gösteriyor ki: sabır, affedicilik ve güzel ahlak, en inatçı düşmanları bile dost kılacak kadar güçlüdür. İslam’ın yayılışı, zorbalıkla değil, kalplere dokunan merhametle mümkün olmuştur.