E Harfi ile Başlayan Eş Sesli Kelimeler ve Anlamları

E harfiyle başlayan eş sesli kelimeler listesi! “Ebe”, “Eda”, “El”, “Ekmek”, “Eser” gibi kelimelerin birden fazla anlamını öğrenin. Türkçedeki sesdeş kelimeleri örnekleriyle keşfedin, dil bilginizi geliştirin.

E Harfi ile Başlayan Eş Sesli Kelimeler, Anlamları ve Örnek Cümleleri

Türkçede eş sesli kelimeler, aynı yazılıp farklı anlamlarda kullanılan sözcüklerdir. İşte E harfiyle başlayan en yaygın eş sesli kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleleri.


ebe

  • (I) Doğum yaptıran kadın.
    Ebe, doğum sırasında anneye büyük destek oldu.

  • (II) Çocuk oyunlarında baş olan kişi.
    Saklambaç oyununda ebe olan kişi diğerlerini aradı.


eda

  • (I) Davranış, tavır, duruş biçimi.
    Onun zarif edası herkesi etkiledi.

  • (II) Naz, işve, incelik.
    Kızın edasıyla konuşması dikkat çekiciydi.

  • (III) Dini ibadeti yerine getirme.
    Namazın edası sırasında dikkatli olmak gerekir.


ehliyet

  • (I) Bir işi yapabilme gücü, yeterlilik.
    Bu görevi üstlenecek ehliyette birini arıyoruz.

  • (II) Araç kullanma belgesi.
    Ehliyetimi geçen yıl aldım.


ek

  • (I) İlave, fazladan eklenen şey.
    Dosyaya birkaç ek belge daha koydu.

  • (II) Ekmek eylemi.
    Çiftçi, tarlasına buğday ekmeye başladı.


ekmek

  • (I) Toprağa tohum ekmek.
    Bahçeye domates ekmek istiyorum.

  • (II) Tahıldan yapılan temel besin maddesi.
    Fırından yeni çıkan ekmek sıcacıktı.


el

  • (I) Tutma ve kavrama organı.
    Elini uzattı ve tokalaştılar.

  • (II) Yabancı kişi.
    El sözüyle hareket etmek doğru değildir.

  • (III) Ülke, memleket.
    Gurbete giden adam, el elde kalmıştı.


emir

  • (I) Buyruk, komut.
    Komutan askerlerine sert bir emir verdi.

  • (II) Bir ülkenin başı, yönetici.
    Emir, ülkesini adaletle yönetti.


er

  • (I) Erkek, yiğit kişi.
    Askerlikte er olarak görev yaptı.

  • (II) Erken anlamında.
    Sabahın erken saatlerinde, yani gün ağarmadan er kalktı.


eser

  • (I) Emek sonucu ortaya konulan yapıt.
    Bu tablo sanatçının en önemli eseridir.

  • (II) İz, belirti, kalıntı.
    Yüzünde yorgunluğun eseri vardı.


  • (I) Aynı veya benzer nitelikte olan şey.
    Bu iki çanta birbirinin eşi gibi.

  • (II) Karı veya koca, hayat arkadaşı.
    Eşiyle birlikte tatile çıkacaklarmış.

  • (III) Eşmek eylemi, kazmak.
    Köpek bahçeyi eşip bir şey arıyordu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

ÖDEV & BİLGİ Haberleri